Dijital Alışkanlıklar (1) - Cihazlar

(13 Eylül 2024)

Kişisel bilgisayarların yaygınlaşması her ne kadar 1980'lerle başlasa da, dijital alışkanlıkların hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi 21. yüzyılın başlarında, yani 2000'li yıllarda gerçekleşti. Binlerce yıllık insanlık tarihinde son çeyrek yüzyıldaki teknolojik gelişmeler, yaşam biçimimizi kökten değiştirdi. Bilgisayarların, cep telefonlarının ve internetin hızla yaygınlaşmasıyla dijital medya ve teknolojik cihazlar günlük hayatımızın merkezine yerleşti.

Elbette, bu araçlara hâlâ erişemeyen birkaç milyar insan var; ancak yıllar geçtikçe bu kesimde yer alanlar için de erişim olasılıkları artıyor. Burada imkânsızlıktan ötürü kullanamayanlarla, teknolojiyi bilinçli bir tercih olarak kullanmayanları ayırmakta fayda var. Siz de "Ben de kullanmıyorum" diyebilirsiniz, ancak yakın çevrenizde eminim başını ekrandan kaldırmakta zorlananlar dikkatiniz çekiyordur.

Bugün, iletişimden eğlenceye, eğitimden iş dünyasına kadar birçok alanda dijital araçlara olan bağımlılığımız artarken, bu yeni alışkanlıklar bireylerin yaşam tarzlarını ve toplumların kültürel dinamiklerini derinden etkilemeye devam ediyor.


Toplumsal boyutu bir kenara bırakıp, son dönemde hayatımıza giren dijital alışkanlıkların profesyonel ve sosyal anlamda kişisel yaşamımıza etkilerine odaklanalım. Bunun da ilk adımı olarak cihaz kullanım alışkanlıkarımızla başlayalım:

  1. Günlük olarak toplam kaç saat ekran başında vakit geçiriyorsunuz ve bu sürenin ne kadarını telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon ekranında harcıyorsunuz?

  2. Dijital cihazları kullanırken bu süreyi hangi amaçlarla değerlendiriyorsunuz? (İş, eğitim, eğlence, sosyal medya vb.) Bu zaman diliminde her bir amaca ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

  3. Kaç cihazınız var ve bu cihazları hangi sıklıkta kullanıyorsunuz?

  4. Başkalarıyla ortak kullandığınız cihazlar var mı? (Televizyon, bilgisayar, tablet vb.)

  5. Son bir yılda kaç gününüzü herhangi bir ekrana bakmadan geçirdiniz?

 

Yeni cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte kablosuz teknolojiler hayatımızı kolaylaştırıyor, ancak zaman zaman hâlâ "kablo sohbetleri"ne maruz kalıyoruz. Örneğin, bir kafede otururken "Şarj kablonuz var mı?" ya da "Mobil bataryanız varsa kullanabilir miyim?" gibi sorular kaçınılmaz hale gelebiliyor. Benzer şekilde, internet bağlantısı sorunlarıyla da sık sık karşılaşıyoruz; "İnternet şifresi doğru mu?" ya da "Bir türlü bağlanamadım" gibi yakınmalar günümüzün dijital dünyasında oldukça yaygın. “Tüh, şarjım bitmiş” ya da “İnternet bağlantım gitti” demek de artık sıradan bir deneyim haline geldi.


Cihaz seçimlerimizdeki tercihler ve zorunluluklar, dijital dünyada nasıl şekillendiğimizi anlamak açısından oldukça önemli bir konu.

Sıkça sormadığımız ama düşündüğümüzde çok şey açığa çıkarabilecek bazı sorular var:
Örneğin, kullandığımız cihazlar gerçekten ihtiyaçlarımızı mı karşılıyor yoksa fazla özelliklere sahip gereksiz lüksler mi?

Bu noktada kendimize şu soruları sorabiliriz:

15 yaşınızdan bu yana kullanmış olduğunuz telefon, tablet, televizyon, bilgisayar, müzik çalar gibi cihazların listesini kolayca çıkarabilir misiniz?
Böyle bir listeyi oluşturmak ne kadar vaktiniz alır?
Yaşınıza göre kaset çalar, CD player, mp3 çalar, televizyon, DVD player gibi cihazlar bu listeye eklenebilir.
Bu cihazları ne kadar sık değiştirdiniz ve neden?
Zamanla teknolojiye yaklaşımınız nasıl evrildi?
Kullandığınız cihazların hangileri size ait, hangilerini başkalarıyla ortak kullanıyorsunuz?

Previous
Previous

Dijital Alışkanlıklar (2): Tercih, Dayatma?

Next
Next

Kronolojik Bakış