Turistik Gözle Stockholm
Geçtiğimiz Temmuz ayında, on günlüğüne bir program için Stockholm’e gelmiştim. O zamanlar aklımda uzun süreli bir İskandinavya planı yoktu; biraz turist gibi gezdim. Ancak 2 Eylül itibariyle başlayan Avrupa Yahudi dokuz aylık fellowship programını kabul etmemle, bu kez de turistik olmaktan ziyade yerleşik bir düzeni deneyimleme fırsatım oldu. Zaman hızla geçti ve bir ayı geride bıraktım.
Bu yazıda gerek temmuz ayındaki on günlük ziyaretim gerek bu ayda turistik gözle incelediğim Stockholm ile ilgili bilgilerin yanı sıra bu bilgileri edindiğim kaynakları da paylaşacağım.
Bilgi Kaynakları
Stockholm’de turist olarak geçirdiğim ilk günlerde, nerelerden bilgi toplayabileceğim üzerine düşünmeye başladım. Faydalandığım kaynaklardan bazıları şunlar:
Lonely Planet Stockholm kitapçığını enstitüde tanıştığım bir çalışma arkadaşım önerdi. O bana fiziki kitapçığı gösterince, hemen e-kitap versiyonunu ( ePub & PDF) aradım. Sonunda kolayca bulup bilgisayarıma indirdim. Kitabın en son Kasım 2022'de, beşinci baskı olarak yenilenmiş versiyonu oldukça güncel ve şehirdeki önemli noktaları keşfetmek için iyi bir rehber.
Şehri keşfetmek için bir diğer yöntem ise RedSightseeing adlı turistik otobüslerin rotalarını takip etmek. Bu otobüslerin güzergahları, özellikle ilk kez Stockholm'e gelenler için faydalı bir rehber niteliğinde.
RedSightseeing otobüslerini kullanmasanız bile toplu taşıma araçlarıyla bu rotaları kendiniz takip edebilirsiniz:
redsightseeing.com/stockholm
Bunun yanı sıra, web siteleri ve uygulamalar da keşif sürecinde oldukça yardımcı oluyor. Bu siteler, şehirdeki turistik ve tarihi noktalar hakkında detaylı bilgi sunuyor.
Resmi Stockholm turizm sitesini (Visit Stockholm), Wikitravel, Wikipedia ve Atlas Obscura gibi platformları sık sık kullanıyorum.
Özellikle Atlas Obscura, Stockholm’ün daha az bilinen köşelerini keşfetmek isteyenler için harika bir kaynak.
atlasobscura.com/things-to-do/stockholm-sweden
14 Ada ve 57 Köprüden Oluşan Bir Başkent: Stockholm, 14 ada üzerine kurulmuş ve 57 köprü ile birbirine bağlanan bir şehir. Bu yapı, şehre eşsiz bir güzellik katıyor ve onu "Kuzeyin Venedik'i" olarak anılmasını sağlıyor. Şehrin içinden geçen su yolları, doğayla iç içe bir şehir hayatı sunuyor.
Dünyanın En Uzun Sanat Galerisi: Stockholm Metrosu: Stockholm'ün metro sistemi sadece bir ulaşım ağı değil, aynı zamanda dünyanın en uzun sanat galerisi. 110 kilometrelik bir hatta yayılmış 90'dan fazla istasyon, çeşitli sanat eserleriyle süslenmiş durumda, bu da her metro yolculuğunu bir sanat keşfine dönüştürüyor.
Tarihi Kalıntılarda Modern Yaşam: Gamla Stan: Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehir merkezlerinden biri olan Gamla Stan, 13. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle büyüleyici bir atmosfere sahip. Dar sokaklarında dolaşırken şehrin tarihini adeta hissedersiniz, ancak bu tarihi dokunun içinde modern kafeler, restoranlar ve butik mağazalar da bulabilirsiniz.
Kraliyet Sarayı: Dünyanın En Büyük Saraylarından Biri: Stockholm’deki Kungliga Slottet (Kraliyet Sarayı), dünyanın en büyük kraliyet saraylarından biridir ve İsveç kralının resmi ikametgahıdır. Tam 600 odası bulunan bu saray, hem turistler hem de tarih meraklıları için büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Kuzeyde Mükemmel Sürdürülebilirlik: Stockholm, dünyanın en çevre dostu şehirlerinden biri olarak biliniyor. 2010 yılında Avrupa'nın ilk Yeşil Başkenti olarak seçilen şehir, geri dönüşümden enerji verimliliğine kadar birçok sürdürülebilirlik girişimiyle dünyaya örnek oluyor. Hatta, Stockholm’ün şehir merkezinin %30’u yeşil alanlardan oluşuyor.
3-4 Günlük Ziyarette Stockholm’de Nerelere Gidilebilir
Gamla Stan: Stockholm ziyaretinde pek çok kişi gibi bence de ilk durak kesinlikle Gamla Stan, yani Eski Şehir olmalı. Dar sokakları ve renkli binalarıyla beni büyüleyen bu bölge, Stockholm'ün kalbinde yer alıyor. Kraliyet Sarayı'nı gezerken kendinizi bir anda tarihin içinde bulabilirsiniz. Nobel Müzesi de burada, ama açıkçası ben daha çok sokaklarda kaybolmayı tercih ettim.
Djurgården Adası: Müzeler ve Yeşillik Sonraki gün için Djurgården adasını öneririm. Vasa Müzesi'ndeki dev gemiyi görünce şaşkınlıktan ağzım açık kaldı desem yeridir. Skansen Açık Hava Müzesi'nde ise İsveç kültürünü daha yakından tanıma fırsatı buldum. Hava güzelse, piknik yapmak da iyi bir tercih.
Diğer Parklar: Hagaparken ya da Humlegården'da doğayla iç içe vakit geçirmek, Stockholm'ün huzurlu yanını hissetmek için ideal.
Su Üzerinde Stockholm: Şehri bir de sudan görmenizi tavsiye ederim. Ben Temmuz'da geldiğimde tekne turuna katılmıştım ve inanılmaz keyifliydi. Kış aylarında nasıl olur bilemiyorum ama karlı manzaranın da ayrı bir güzelliği olacağını tahmin ediyorum.
Müzeler:
Stockholm, kültürel zenginliği ve tarihiyle birçok müzeye ev sahipliği yapıyor. Vasa Müzesi, dünyanın en iyi korunmuş 17. yüzyıl savaş gemisine ev sahipliği yapıyor ve mutlaka görülmesi gereken bir yer. Djurgården adasında yer alan Skansen Açık Hava Müzesi, İsveç’in kırsal yaşamını deneyimlemek ve yerel hayvanları görmek için harika bir seçenek.
Müzik severler için ABBA: The Museum ise ikonik İsveçli müzik grubunun tarihi, sahne kostümleri ve hit şarkılarını interaktif bir şekilde keşfetme fırsatı sunuyor. ABBA’nın dünya çapındaki etkisini görmek isteyenler için eğlenceli bir durak.
Modern sanat meraklıları için Moderna Museet, çağdaş sanatın en iyi örneklerini sunarken, Fotografiska müzesi, fotoğraf sanatına ilgi duyanlar için ilham verici sergiler sunuyor. Ayrıca, Stockholm metrosunu keşfederken, şehrin sanat galerisi olarak bilinen metro duraklarını da gezebilirsiniz.
Östermalm, Norrmalm ve Södermalm: Stockholm’ün Farklı Yüzleri
Stockholm’ün bu üç bölgesi, şehrin farklı karakterlerini yansıtıyor.
Östermalm, şehrin lüks yüzünü temsil eden bölgesidir; şık butikleri, zarif restoranları ve prestijli konutlarıyla öne çıkar.
Norrmalm ise Stockholm’ün daha merkezi ve ticari alanıdır; geniş caddeleri, alışveriş merkezleri ve iş dünyasının yoğunlaştığı bir bölge olarak canlı ve hareketlidir.
Södermalm ise daha sanatsal ve bohem bir atmosfere sahip, alternatif kafeleri, vintage mağazaları ve yaratıcılığı yansıtan sokaklarıyla tanınır.
Bu üç bölge, Stockholm’ün çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için zengin bir deneyim sunuyor.
Stockholm’de geçireceğiniz 3-4 gün boyunca toplu taşıma ile şehri rahatça keşfetmek oldukça kolay. Metro, otobüs, tramvay ve feribotlar sayesinde şehrin her köşesine hızlıca ulaşıyorsunuz. Tarihi bölgeler, müzeler ve adalar arasında geçiş yapmak da bu ulaşım seçenekleri ile çok pratik. SL kartı edinmek, seyahatinizi daha verimli hale getiriyor ve zamandan tasarruf etmenizi sağlıyor. Ayrıca, şehirde yürüyüşe çıkmak veya bisiklet kiralamak da Stockholm'ün güzelliklerini keşfetmenin en güzel yollarından biri.
Son olarak, YouTube'da Stockholm hakkında birçok gezginin İngilizce olarak hazırladığı videolar bulmak mümkün. Şehirde gezilecek yerlerden yerel lezzetlere, günlük yaşamdan kültürel etkinliklere kadar pek çok içeriğe erişebilirsiniz.
Türkçe videolar da azımsanmayacak sayıda mevcut…
Okan Suvari’nin Mart 2024’te kanalında paylaştığı
40 dakikalık belgesel, İsveç'te yaşamın tüm yönlerini keşfetmek isteyenler için ideal bir tanıtım sunuyor. İsveç’in tarihi, günlük hayatı, kültürü, festivalleri, doğası, yemekleri ve iklimi gibi çeşitli konulara değinen bu belgesel, izleyenlere İsveç'teki hayatı yakından tanıtıyor ve ülkenin ilginç yaşam biçimine dair merak uyandırıyor.
Bir Hayalin Peşinde kanalında yayınlanan Stockholm seyahat videosu, izleyenlere benzersiz bir deneyim sunuyor. Finlandiya'nın Turku şehrinden İsveç'in başkenti Stockholm'e dev bir gemiyle yapılan deniz yolculuğunu her detayıyla izleyiciye aktaran bu video, binlerce adanın manzarası eşliğinde bölgenin güzelliklerini gözler önüne seriyor. Videoda ayrıca Stockholm'ün nasıl bir yer olduğu, yapılacaklar, gezilecek yerler ve nerede yemek yenileceği gibi önemli bilgiler adım adım paylaşılıyor.