Hakkımda

23 Kasım 1986 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmişim. Nereden geldim ben de bilmiyorum, ama sürekli farklı yerlere gitme arzum benimle birlikte gelmiş. Yay burcunun genel özelliklerini taşıdığımı iddia edebilirim.

Hem anne hem de baba tarafından kökenim Sefarad Yahudileri. Ana dilim Türkçe. Annem, babam ve ablam ailecek çok dilliyiz. Birinci dereceden, hepsi de yaşça benden büyük, 8 kuzenim var. Kuzenlerim arasında çocukları hatta torunları bile olanlar var. Ortak noktalarıysa hepsinin en az birkaç dil bilmesine rağmen Türkçe bilmemeleri. Biraz da bu sebeple doğduğumdan beri, akrabalarla ortak dilim günümüzün de baskın dili olan İngilizce olmak durumunda kaldı. Bir iki nesil öncesinde ailedeki bu ortak dil Ladino ve Fransızcaymış. Dünyanın farklı noktalarına dağılmış akrabaların da katkısıyla küçüklüğümden bu yana dil, kültür, birey, toplum gibi alanlara giderek artan bir ilgim var.

* * * * * 

Öğrenim hayatıma birçok kişi gibi her ne kadar evde başlamış olsam da okul ve okul servisi kavramlarıyla tanışmam da oldukça erken bir yaşta, 1,5 yaşımdayken kreşe gitmeye başlayınca oldu.

Daha sonra 1 ilkokul, 2 ortaokul, 3 lise, 5 üniversite derken bugünlere okul geze geze geldim (bkz. Fibonacci sayıları).

Bu okulların içinde azınlık okulu, mahalle okulu, özel okullar, seçkin bir anadolu lisesi, sayı ve fiziksel alan olarak çok küçük üniversite, çok büyük üniversite, elit üniversite gibi pek çok farklı kategorideki yerde öğrenci şapkasıyla bulunma şansım oldu.

Eğitim ile öğretim kavramları arasındaki farkları da hiçbir zaman tam olarak anlayamadım. Bir de tabi öğrenci, öğretmen, veli, idareci vs. rollerinin tam olarak ne anlama geldiklerini: Sahne dekorunun da neredeyse hiç değişmediği bir ortamda herkesin kendisine düşen rolü bir şekilde oynama gayreti...

Bebeklikten başlayan öğrencilik, son yıllarda öğretmen-idareci-öğrenci üçgeni olarak çok rollü ve oldukça hareketli bir yaşama dönüştü: Oxford'dan Mardin'e, Ankara'dan Toronto'ya, New York'tan Sinop’a, Cape Town'dan İstanbul'a, Hong Kong'dan İzmir'e...

* * * * * 

Küçük yaşlarda ‘inek’ ve düzene fazlasıyla itaatkar bir öğrenciyken özellikle üniversite yıllarında meydanlarda değil ama üniversite koridorlarında ve idarecilerin odalarında, email kutularında isyankar, geçinmesi zor bir öğrenciye dönüştüm. "Çok istiyorsan gel de sen daha iyisini yap" söylemini başlarda olmasa da zaman içinde benimseyerek çok önceden hukuk alanında sürdürmeyi planladığım öğrenim sürecimi öğrenme bilimleri ve yaygın eğitim uygulamaları alanına kaydırmaya karar verdim.

Son 15 yıldır çalışmalarımı sivil toplum, gençlik çalışmaları ve yaygın eğitim programları alanlarında kimi zaman “profesyonel gönüllü” kimi zaman da “gönüllü profesyonel” olarak sürdürüyorum.

Kişisel Notlar